Ömrümün Son Güzel Günleri

Ömrümün Son Güzel Günleri Ömrümün Son Güzel Günleri, Kayra’nın 20 ekim 2023 çıkışlı 13 parçadan oluşan somilk label’lı albümü. Albümün kapağı “Ölüler Parkı Fanzin” Ep’sinin de kapağına hayat veren Uğurcan Aktaş’ın fotoğrafı. Genel olarak albümü ve Kayra’nın müziğini değerlendirmeden önce albümün kapağını çok beğendiğimi söylemeliyim. (İki albüm için de geçerli.) Siyah beyaz tonların Kayra’nın müziğini iyi temsil ettiğine inanıyorum. Albümü dinlerken de -özellikle Hikaye Bitti Çoktan- insan kendini siyah beyaz bir filmi gözleri kapalı dinliyor gibi hissediyor. Kayra isminin “Hayalet Islığı” ve “Farazi” olmadan anılmadığı dönemlerden geçiyoruz. Kayra’nın bu algıları yıktığını, ve değim yerindeyse “gerçek Hip-hop” olduğunu gösterdiğine inanıyorum. Özellike albümün “Hayalet Islığı’nın”TikTok’da fazlasıyla dinlenip paylaşıldığı bir dönemde çıktığını söyleyebiliriz. Beatler a-bacchus imzası taşıyor. Ben bu albümle Kayra’nın “Hayalet Islığı” albümünde yakaladığı başarıya göz kırptığına, hatta bazı yönlerden solladığına inanıyorum. Ayrıca dönüşen ve değişen müzik dünyasında eski tarzına sadık kalarak dinleyicisine duyduğu saygıyı da bir kere daha göstermiş oluyor. Albüm sınırlı sayıda plak ve cd formatında müzik dükkanlarındaki raflarda kendine yer buldu. Özellikle Kayra gibi underground bir rapçi için çok büyük bir ilerleme. Az önce kontrol ettim, cd ve plaklarda stok kalmamış bu yoğun istek üzerine plak formatında tekrar basılmış fakat kısa sürede stoklar tükenmiş. Kayra uzun yıllardır sosyal medya’da süre gelen “en büyük 3 rapçi” tartışmalarında bayadır değişmeyen fikstürde kendine yer edinme yolunda emin adımlarla ilerliyor. Umarım tarzını böyle korumaya devam eder, bizler de arada bir “Gerçek Hip-hop” ile kulaklarımızı şenlendiririz. Albüme Puanım: 10/8.5
Sisifos Söyleni

Sisifos Söyleni Sanırım kitabı özetlemeye gerek yok zaten bu aralar internet sağ olsun çok popüler oldu. Camus, Sisifos’un mutsuz olmadığını, bilakis bu dünyada kendine bir amaç yaratarak bu amaç ne kadar gerçekleşmesi imkansız da olsa amacı uğruna didinip durduğu için mutlu bir insan olarak düşünülmesi gerektiğini savunur. İnsanın kendine bir amaç yaratmasının ve bu amaçla hayatına anlam kazandırma çabasının ucuz bir numaradan ibaret olduğunu düşünürdüm. Fakat nedendir bilinmez bu numara genelde şaşmaz ve değersiz hayatlarımızı bir şekilde yaşanmaya değer kılmayı başarırız ya da bu uğurda çabalamak bile bizi memnun eder. Bu kadar ucuz görünen bu numaranın işe yaramasının içimizde mevcut başka birşeye işaret ettiğini düşünüyorum. Mevcudiyetimizdeki bu sönmeyen yaşama ateşinin varlığına her geçen gün biraz daha ikna oluyorum. Bu hissin meraktan bağımsız olduğunu düşünüyorum. Hayatın bana vaad ettikleri az çok şimdiden belli. en iyi ihtimalle nelere sahip olacağım – en kötü ihtimalle ne olacağım demeyeceğim çünkü işler kötüyü konuşmaya gelince Tanrı çizgi çekmeyi unutmuş- belli. Sabah uyanınca kuşların sesini duymak, güzel bir yemek yemek, fırından yeni çıkardığım ekmeğin kokusunu içime çekmek, arabada şarkı dinlemek, bir öğleden sonra aylaklık yapmak, bir çınarın altında yatmak benim için başlı başına hayatın kendisi. Bazen bu kadar olumlu düşünemediğimi kabul etmek zorundayım. Tanrı mayamı hazırlarken başka kullarında esirgemediği bazı bileşenleri bana fazla görmüş ya da tam tersi elini hiç korkak alıştırmamış. Yaratılışımın dengesizliğine rağmen geçmişe baktığımda inanılmaz bir yol kat ettiğimi görüyor ve ferahlıyorum. İnsan olmanın büyüsünü hala çözememiş de olsam öyle ya da böyle zamanın değirmeninde ufalanıp gitmeye devam ediyorum. Bu böyleydi ve böyle olacak. Umarım değirmen durduğunda çuvalımda güzel bir yaşamın kırıntıları olur.