Sapanın Ucundaki Hayalet

Dişlerimi kanatırcasına sıkıyorum
Sıkıyorum, derimi çekiyor, genişletiyor kemiklerim
Dudaklarımın arasından soysuz kelimeler tıkırdamasın
Bir sapana hedef olamayan camlar uğuldamasın mesela
Tenimde ağlamasın, gözyaşlarını haybeye savuranlar
Hem niçin ağlayacaklarmış ki,
Neden gözyaşı dökeceklermiş tenimde?
Tenim haybeye midir ki benim?
Bitmez mi üzerinde şiir diye tek bir tüy?
Şiir… evet!
Kızıl bir öfke ile kanayan ırmakları sağaltmayan şiir, okunmasın,
Şiir, ipe götürmeyecekse eğer, yazılmasın!
Hırçın bir dağ ateşi kavuruyor ayın burçlarını
Demiri eritip dökmek eteklerinden
Zirvelerinden eşkıyalar yaratmak zor olmamalı.
Zor olmamalı gecenin üçünden fenerler yapmak,
Sabah ezanıyla katliamlar yaratmamak,
Tan yerinden sağmak gözyaşlarını; zor olmamalı!
Denizin çehresini gözü sürmeli kadınların çığlıkları ile yırtıyorum
Boğazlarından kanlar geçiriyorum
Kanlar; pıhtılaşmış, koyu, bir leş sürüsü gibi biriken kanlar.
Denizin kıyılarında yaşayanlar bilmezler tadını
Yağmur sonrası, su birikintilerinde, dünyayı izlemenin; bilmezler.
Ben izliyorum dünyayı
İzliyorum, dünyanın serencamını oynuyor su
Tek kişilik gösteri, tek izleyicisi olan gösteri…
Alkış yok, tufan yok!
Bağırmalar, çığırmalar, öldürücü tantanalar
Tezahüratlar yok mesela.
Yankılansın yankılanacaksa içimde katliamlar
Katilamlar içerimde vuku bulsun bulacaksa.
İçimde, sapanın ucunda olmanın hiddeti
Ve eli kanlı olmanın hüznü köpürüyor.
Evet, sapanın ucundayım ben
Siz uyanana kadar yüzyıllık uykunuzdan
Ve mağrurca uzatana kadar başlarınızı
Vuracağım umarsızca camlarınıza.
Vuracağım uykunuzu kanatırcasına.
Ben, avucumda kanla doğmuşum
Tırnaklarımın arasında et parçaları…
Kendi etimi kanatmışım durmadan
Çılgınca ısırmışım yaşıyor olmamı
Yaşıyor olmak, benim için
Tek bir şeyin başlangıcı, her şeyin sonu
Geri döndürülemez yaşıyor olmam
Başa sarılamaz hiçbir şey
Aldığım nefesi bile olduğu gibi veremiyorum ben
Bir şeyler eksik, bir şeyler farklı,
Bu kadar aşağlık,
Bu kadar vahşi mi insanoğlu?
Görüyorsun işte bir avucunda kanla doğdu.